a girl - Turco Inglés Diccionario

a girl

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "a girl" con otros términos en diccionario inglés turco: 65 resultado(s)

Inglés Turco
General
a good girl n. iyi bir kız
Be a good girl and come down from there.
İyi bir kız ol ve oradan aşağı in.

More Sentences
Colloquial
a young girl n. bir genç kız
A young girl on crutches asked Tom where he lived.
Koltuk değnekli bir genç kız Tom'a nerede yaşadığını sordu.

More Sentences
a lovely girl n. sevimli bir kız
A lovely girl like that with no one else in the whole world.
Dünyada kimsesi olmayan sevimli bir kız.

More Sentences
General
a smasher of a girl n. güzel kız
adopted girl brought up as a servant n. ahretlik
woman sent to see a marriageable girl n. görücü
decision on the future marriage of a boy and a girl in the cradle n. beşik kertmesi
a peach of a girl n. çok güzel kız
girl wearing a hat n. şapka giymiş kız
girl wearing a hat n. şapka takmış kız
a decent-looking girl n. eli yüzü düzgün bir kız
chat up a girl v. kız tavlamak
elope with a girl v. kız kaçırmak
go and see a marriageable girl v. görücüye gitmek
give a girl in marriage v. kız vermek
fight over a girl v. kız için kavga etmek
kidnap a pregnant girl v. hamile bir kızı kaçırmak
scream like a little girl v. küçük bir kız gibi bağırmak
take a girl home v. eve kız getirmek
make a girl laugh v. bir kızı güldürmek
get oneself a girl(friend) v. kız ayarlamak
get a girl(friend) v. kız ayarlamak
fix someone up with a girl v. birine kız ayarlamak
Phrases
once upon a time there was a little girl expr. bir zamanlar küçük bir kız varmış
Proverb
you can take the girl out of the country, but you can't take the country out of a girl bir kızı ülkesinin dışına çıkarabilirsin ama kızın içinden ülkesini çıkaramazsın
Colloquial
I'm a big boy/girl now expr. ben büyüdüm artık
I'm a big boy/girl now expr. ben artık bebek/küçük bir çocuk değilim
Idioms
a glamour girl n. alımlı kız
a glamor girl n. alımlı kız
a golden girl n. altın kız
a girl/man/person friday n. bir iş yerinde her işe bakan kimse
a girl friday n. bir iş yerinde her işe bakan kız
a glamour girl n. şık ve güzel kadın
a glamor girl n. şık ve güzel kadın
a slip of a boy/girl n. ufak tefek zayıf genç erkek/kız
a girl thing n. kızlara özel ve genellikle erkeklerin anlam veremediği durum
a girl thing n. kadınsal bir konu/durum
a girl thing n. kızsal bir konu/durum
a girl thing n. kızlara/kadınlara özgü bir durum
a girl thing n. kızların/kadınların anlayabileceği bir durum
a girl thing n. kadınlara mahsus bir durum
a girl thing n. kadınlar arasında bir şey
a girl friday n. her işe bakan/koşan güvenilir kız
a girl friday n. birçok alanda yardımcı olan güvenilir kız
a slip of a girl [old-fashioned] n. ufak tefek genç erkek
a slip of a girl [old-fashioned] n. çıtı pıtı genç erkek
Speaking
there's a good girl expr. aferin kızıma
you're not a little girl anymore expr. artık küçük bir kız değilsin
I like this girl a lot expr. bu kızdan çok hoşlanıyorum
I met a girl expr. bir kızla tanıştım
I like this girl a lot expr. bu kız çok hoşuma gidiyor
when i was a little girl expr. ben küçük bir kızken
have you ever been with a girl? expr. hiç bir kızla birlikte oldun mu?
when was the last time you had a girl friend expr. en son ne zaman bir kız arkadaşın oldu
there was a little girl expr. küçük bir kız vardı
I like this girl a lot expr. o kızdan çok hoşlanıyorum
I like this girl a lot expr. o kız çok hoşuma gidiyor
do you have a girl friend? expr. sevgilin var mı?
I have 2 siblings one is a girl and one is a boy expr. merhaba benim 2 tane kardeşim var birisi kız birisi erkek
I have 2 siblings one is a girl and one is a boy expr. merhaba benim 2 kardeşim var birisi kız birisi erkek
Medical
a 3 years old girl n. üç yaşında bir kız çocuğu
Art
girl with a pearl earring n. inci küpeli kız
Slang
a call girl n. fahişe
a call girl n. telekız
pick up a girl/chick v. kız tavlamak